Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim: Seyahat üzerine deneyimler yaşama amacıyla yola çıkan bir ikili olarak Gaziantep seyahati bizi, “Biz yemek blogger’ı mıyız?” sorusunu sorma noktasına getirdi. Evet, 2 gün boyunca mümkün olduğunca çok noktaya uğrayıp anlatmaya çalıştık. Fakat normal zamanlarda günlük 2-3 olan öğün sayımızı 6’ya çıkararak, mide kramplarını göze alarak Antep’in birçok lezzetini denemeyi de atlamadık. Damak tadı aşırı gelişmiş, bu işin piri gurmeler değiliz, ama yemek yemeye 🙋🏻♂️ ve yeni lezzetler denemeye 🙋🏻♀️ aşık bir ekibiz. Aslımız Trabzon, Adana ve Aydın’a (hatta bir taraftan Suriye’ye) uzanıyor. Yani, naçizane ve zengin damak zevklerimiz olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik üzerine Antep fıstığı dökülmüş şeyler görünce tansiyonu düşen insanlar olarak bu seyahatin hakkını bir güzel verdiğimizi düşünüyoruz…
Gelelim başlıktaki sorulara. Öncelikle, Gaziantep coğrafi işaretli yöresel ürünler listesine 40 ürünle (baklava, fıstık, Antep peyniri, muska, Nizip nanesi vs.) Türkiye’den ilk sırada giriyor. Üstelik şehir kendi dalında Oscarlı; 2015 yılında gastronomi kategorisinde UNESCO’nun “Yaratıcı Şehir” unvanını aldı (listede Brezilya’dan İran’a 8 farklı ülkeden 9 şehir mevcut). O yüzden nerede yenir kısmına geçmeden önce şehrin ünlü lezzetlerinden biraz bahsedelim.
BU YAZIDA NELER VAR?
- Gaziantep’te Ne Yenir?
- Gaziantep Yeme-İçme Noktaları
- Ciğerci Ali Haydar Usta
- Metanet
- Katmerci Zekeriya Usta
- Kebapçı Halil Usta
- Dukat Beyran
- İmam Çağdaş
- Koçak Baklava
- Güllüoğlu Baklava
- Çelebioğulları Baklava
- Baklavacı Zeki İnal
- Dürümcü Recep Usta
- Sakıp Usta Paça & Beyran & Kebap
- Yesemek Restoran
- Aşina Gaziantep Mutfağı
- Çıtır Lahmacun
- Üçler Lahmacun
- Bayazhan Restoran
- Hışvahan Restoran
- Tahmis Kahvesi
- Tarihi Kır Kahvesi
Gaziantep’te Ne Yenir?
Baklava
Herkesin bir baklava zevki var: Fıstıklı veya cevizli, yanında dondurmayla veya sade, kuru veya burma… Halihazırda bunca farklılık varken şimdi bir de soğuğu, çikolatalısı gibi inovasyonlar gelmiş baklavaya. Baktığında özünde hepsi aynı yollardan geçiyor; asıl fark baklava ustasının maharetli ellerinde incecik açılan hamurun çıtırlık seviyesi, kullanılan malzemelerin niceliği ve niteliği oluyor. Biz Gaziantep’te 4-5 farklı yerde baklava yedik ve açıkçası hiçbirine “kötü” diyemedik. Başta da dediğimiz gibi biz gurme değiliz. Ve söz konusu şey Antep fıstığı olduğundan bizim için kötüsü bile iş yapıyor…
Katmer
Türkiye’nin farklı bölgelerinde tuzlusu, peynirlisi yapılan katmer, Gazientep için çıtır hamur içine bol Antep fıstığıyla hazırlanan ve genelde kaymakla servis edilen bir kahvaltı geleneği. İçine, bu yörede sahan kaymağı denilen; manda, keçi ve koyun sütü karışımından elde edilen süt kaymağından konuluyor. Gaziantep geleneklerinde damat ve gelin düğün gecesinin sabahında kahvaltılarını katmerle yapıyor, erkeğin arkadaşları ya da ailesi düğün ertesi sabah erken saatte kız evine katmer gönderiyor. İmrendiren gelenekler… Sadece özel günlerde değil, şehirde sabah erken saatlerden akşama kadar bol bol katmer tüketiliyor.
Küşleme
Koyun veya kuzunun omurgasının etrafından yalnızca iki tane (yaklaşık 250 gram) çıkan etten yapılıyor, yani çok değerli… Etin üzerindeki ince zar çıkarıldıktan sonra sadece zeytinyağı ve tuz ilave edilip şişlere dizilerek meşe odunu kömüründe pişirilen küşleme, yumuşak haliyle sunuluyor. Şehre sadece küşleme yemek için gelenler olduğu söyleniyor. Ne diyelim, çok haklılar…
Beyran
İlk destur: Beyran bir çorba değil yemektir. Bunu Gazianteplilerin ısrarla söylemesine gerek kalmadan beyranı yiyince anlıyorsunuz, çünkü doyuyorsunuz. Etin ve ilikli kemiklerin 10-12 saat kısık ateşte pişmesi, etin lif lif ayrılması gerektiği için hazırlanması uzun saatler alan beyran için temelde kuzu etli ve pirinçli bir yemek diyebiliriz. Tarihi 1800’lü yıllara dayanan ve Dede Korkut hikayelerinde dahi bahsi geçen beyranın servisi ise resmen bir ritüel. İç yağı ile yağlanan bakır sahana pilav koyuluyor. Sahan ocağın üzerine oturtuluyor. Malzemeler ekleniyor. Sahan kerpetenle tutularak ocaktan alınarak sıcak servis ediliyor.
Simit kebabı
Adana kebap her zaman baş tacı olmakla birlikte simit kebabı da bizim için “iyi ki tanıştık” dediğimiz lezzetlerden biri oldu. İnce bulgur (Antepliler için köftelik simit) ve kıymanın bir araya gelmesiyle ortaya çıkan simit kebabına tat veren diğer şeyler soğan ve sarımsak.
Yuvalama çorbası
Şehrin geleneksel bayram yemeği olan yuvalama; mini mini köftelerin et suyu, nohut ve süzme yoğurt ile pişirilmesi ve naneyle servis edilmesiyle ortaya çıkan bir çorba. Evet, yuvalamaya çorba diyebiliyoruz. 🙃
Gaziantep Yeme-İçme Noktaları
Gelelim bu lezzetlerin tüketilebileceği noktalara...
Ciğerci Ali Haydar Usta
Kentin en ünlü ciğercisi Ali Haydar Usta, sabah 5’te açıyor, 8.30’a kadar tüm ciğerleri (yaklaşık 90 kg.) bitirip dükkanı kapatıyor. Yani ustanın enfes ciğeriyle sıra dışı bir kahvaltı deneyimi için sabah çok erken uyanmanız gerekiyor. Dükkan her an tıka basa dolu, pandemi döneminde bile sirkülasyonu hep yüksek! Pazar günleri kapalı, hafta içi ve Cumartesi günleri açık.
Metanet
Lokantası ve katmer salonu birbirine komşu olan meşhur Metanet’e genelde beyran ve katmer yemeye gidiliyor. Eğer bizim gibi 2 günlük bir seyahat planlıyorsanız bir gününüzün sabahında beyran üzerine katmerli bir kahvaltı için Metanet’i öneririz. Keza öğlen giderseniz beyran bulamama riski doğuyor. Bizce Metanet’in beyranı çok iyi, katmeri iyi.
Katmerci Zekeriya Usta
Zekeriya Usta’da sütle birlikte servis edilen katmer, bugüne kadar yediklerimiz arasında en iyisiydi. Şehrin ilk katmer ustalarından Hacı Nuri Özsimitçi, Almacı Pazarı’nda kurduğu dükkanına uzun yıllar oğlu Zekeriya Usta ile birlikte emek vermiş. Bugün hizmete 3. kuşaktan Mehmet Usta ile devam ediyor. Önerimiz, hem efsane katmerin hem de Mehmet Usta’nın şahane sohbetinin tadına bakın.
Kebapçı Halil Usta
Küşlemesiyle meşhur Halil Usta, 8 yaşından beri kasaplık mesleğinin içinde yetiştiğinden et konusunda uzman. Karşıyaka’da bulunan mekanda her şeyden tadabilmeniz için sade/baharatlı küşleme, terbiyeli kuşbaşı ve simit kebabı ortaya karışık usulü servis ediliyor. Methini çok duyduğumuz küşlemesini yemeye gittiğimiz Halil Usta bizi asıl simit kebabıyla mest etti. Bir de bol nar ekşili, soğanlı ve baharatlı kaşık salatasıyla…
Dukat Beyran
Beyranı ve kebap çeşitleriyle meşhur. Biz beyranı denedik ancak Metanet kadar iyi değildi, pul biberi ve salçası daha fazla geldi, ama yine de kötü denemeyecek kadar lezzetliydi. Gitmeden önce kelle burger diye bir icatları olduğunu duymuştuk ancak kelle sabah erken saatlerde bittiğinden tadamadık. Yine bir “erken gidin” uyarısı!
İmam Çağdaş
Gaziantep’in en meşhur mekanı. Hem kebapçı hem tatlıcı. Dükkan kocaman, sirkülasyonu çok olmasına rağmen pandemi döneminde bile kapısında kuyruk vardı. Ne yenir, nasıl yenir sorularının cevabı için tavsiyemiz, gittiğinizde Mustafa Abi’yi bulun, kendisi bir garsondan çok daha fazlası… Bize önerdiği her şeyi, önerdiği şekilde yedik ve sonunda “İmam Çağdaş çok bozdu diyorlar, bu bozmuş haliyse bozmamışını çok merak ediyoruz” dedik. Küşlemesi, ali naziği, simit kebabı, lahmacunu, baklavası, şöbiyeti… Hepsinin tadına ortaya karışık bakın. Farklı bir yorumunuz varsa mutlaka bizimle yorumlarda paylaşın.
Koçak Baklava
Koçak, duyduğumuza göre son yıllarda baklava konusunda ismini büyük harflerle yazdırmayı başarmış. Özellikle fıstıklı baklavası ve şöbiyeti çok övülüyor. Şehirde yapılabilecek bir baklava turunda mutlaka uğramanız tavsiye edilir.
Güllüoğlu Baklava
İstanbulluların aşina olduğu bir isim… Hikayenin başladığı yer ise Gaziantep’te, Almacı Pazarı’nda bulunan Güllüoğlu Baklava, dünyanın en eski baklava dükkanı. Bu sebeple de baklavasının çıtırtısı dillere destan Güllüoğlu, baklava turunda atlanmaması gereken bir başka durak.
Çelebioğulları Baklava
Turun olmazsa olmazlarından Çelebioğulları, 1984 yılından bugüne iyi baklavanın adreslerinden. Özellikle Antep’in yerlisi tarafından çok övülen Çelebioğulları, Almacı Pazarı’ndaki şubesinin yanı sıra fırından çıkan baklavanın sıcak ve taze ikram edildiği Sıcak Nokta isimli dükkanıyla da öne çıkıyor. Bunlar haricinde 5 farklı şubesi daha bulunuyor.
Baklavacı Zeki İnal
Tatlı turunun şöbiyet durağındayız. Şöbiyet konusunda şehrin en çok övüleni Baklavacı Zeki İnal, İTÜ mezunu bir mühendis olan Bülent Bey (büyükdedesi usta aşçı Mehmet Maasinoğlu) tarafından işletiliyor.
Dürümcü Recep Usta
Gaziantep’in kahvaltı kültürünün bir diğer öğesi nohut dürüm için Recep Usta en iyi adreslerden biri. Et suyunda haşlanan nohutun, patates kızartması, baharat, yeşillik, soğan ve tırnak pide ile buluşmasını mutlaka deneyin.
Sakıp Usta Paça & Beyran & Kebap
Gaziantep’te gece beyran nerede içilir sorusunun cevabı Sakıp Usta. Sokağa çıkma yasakları bitince giderseniz mutlaka deneyin. Ayrıca ciğer ve küşlemesi de övülüyor.
Yesemek Restoran
Son zamanlarda çok konuşulan, leziz yemeklere imza atan bir yeni nesil esnaf lokantası. Burada hem Gaziantep’in evlerde yenen geleneksel yemeklerini hem de kebap çeşitlerini bulabilirsiniz. Pirpirim aşı, şiveydiz, sarımsak aşı, yuvarlama gibi tencere yemeklerini de gelmişken mutlaka deneyin.
Aşina Gaziantep Mutfağı
Gaziantep’in geleneksel ev yemeklerini tadabileceğiniz bir diğer lokanta da Aşina. Özellikle yuvalama çorbasıyla meşhur olan restoranın menüsünde elbette kebap çeşitleri de var ama ayvalı saray kebabı, alaca çorba, analı kızlı, firik pilavı gibi kentin tarihi mutfak kültürünün önemli bir parçası olan lezzetler öne çıkıyor.
Çıtır Lahmacun
Gaziantep yemek turunun lahmacun için ilk adresi burası olsa gerek. İsmini lahmacunlarının çıtırlığından alan mekana mutlaka uğrayın.
Üçler Lahmacun
Yaklaşık 80 yıllık mekanda lahmacun haricinde küşleme, kebap çeşitleri ve baklava da mevcut.
Bayazhan Restoran
Tarihi Bayazhan’ın içinde bulunan restoran, bizce akşam yemeği için ideal. Geleneksel Gaziantep mutfağının yanı sıra yenilikçi tatları da menüsünde barındırıyor. İçkili bir akşam yemeği için öneririz.
Hışvahan Restoran
1500’lü yıllardan kalma Hışvahan’ın içinde konumlanan restoran, biz oradayken maalesef kapalıydı. Restorasyon çalışmalarının ardından 2016’da otel-restoran-dükkan olarak hizmete giren hanın kocaman avlusunda veya içerideki tarihi dokuda yemek yeme şansınız var. Mutfağı, geleneksel Antep mutfağının modernize edilmiş hali. Kalenin tam karşısında bulunan kale manzaralı mekan için lüks denebilir, bütçenizi ona göre ayarlamanızda fayda var. İçki servisi ve zaman zaman canlı müzik mevcut.
Tahmis Kahvesi
Tam 1635 yılından bugüne gelmiş olan tarihi Tahmis Kahvesi, özellikle menengiç kahvesiyle ünlü. Bakır serviste sunulan Tük kahvesi ve yanında gelen kuruyemiş tabağı da mekanın klasiklerinden. Dilerseniz paket kahvelerinden de satın alabilirsiniz.
Tarihi Kır Kahvesi
Gaziantep Kalesi’nin hemen altında bulunan bu kahveci de her daim kalabalık olanlardan, biz gittiğimizde içerisi tıka basa kahvaltıya gelenlerle doluydu. Közde Türk kahvesi meşhur.
Son olarak, biraz da fiyatlardan bahsedelim. Bir porsiyon katmer 45-50 TL civarında, bir porsiyonu genelde 2 kişi için ideal oluyor ama bu kişinin randımanına göre de değişebiliyor tabii. Bir porsiyon beyran yaklaşık 30 TL. Ciğer tarafında ise 2 dürüm ve 2 ayran için biz 45 TL ödedik. Kebapçıya gittiğinizde ortaya karışık kebap çeşitleri, ayranı, salatası 100-150 TL civarında bir hesap geliyor, yine 2 kişi için. Tatlıcılarda ise durum yediğiniz miktara göre çok değişmekle birlikte 2 kişilik bir porsiyon yaklaşık 35-40 TL civarında tutuyor.
Gaziantep yeme-içme rehberi burada bitmiş olsa da aslında sürekli güncellenmesi gereken bir liste bizim için. Arayı fazla açmadan ve bu kez daha fazla zaman ayırıp hiçbir lezzeti arkamızdan ağlatmadan tekrar kavuşmak dileğiyle!